Tag Archives: inovasyon

Kamuda İnovasyon

20 Tem

Kamuda İnovasyon

Kamu kurumlarında,
•daha fazla değer yaratmak,
•sorun çözmek,
•ihtiyaçlara daha etkin cevap vermek,
•kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmak,
•mensuplarının ve vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla

hizmetleri, ürünleri ve bunların sunuluş biçimlerini; süreçleri ve organizasyonu iyileştirmeye ve geliştirmeye odaklı fikirlerin geliştirilip uygulanması faaliyetidir.

Küreselleşmeye bağlı ekonomik ve toplumsal gelişmeler, iş dünyası için olduğu kadar kamu kurumları için de üstesinden gelinmesi gereken önemli güçlükleri ve yakalanması gereken fırsatları beraberinde getirmektedir. Küresel pazarlar, uluslararası ortaklıklar, dış kaynak kullanımları, uluslararası rekabet ve buna bağlı müşterilerin değişen ve artan talepleri firmaların hızla inovasyon yapmalarını gerektirirken, yine çoğunlukla küreselleşmeye atfedilen gelişmeler ve vatandaşların beklenti ve taleplerindeki artış, kamu kurumlarında da inovasyonu kaçınılmaz kılmaktadır. Birleşmiş Milletler’e göre bu zorunluluk üç ana boyutu ilgilendirmektedir:
1.Daha az kaynak ve sınırlı operasyonel kapasiteyle çok daha geniş kesimlere daha yüksek kalitede hizmet sağlama gereği (ki bu, kaynakların daha etkin kullanımı ve kapasitenin daha etkin oluşturulmasıyla sınırlı kalmayıp daha yaratıcı ve farklı çözümlerin geliştirilmesini de gerektirmektedir),
2.Vatandaş-yönelimli kamu yönetimiyle daha hesap verebilir, sorumluluk sahibi ve etkin bir yapıya kavuşma zorunluluğu,
3.Vatandaşların taleplerine daha iyi yanıt verme gereği.

Kamu kurumlarında inovasyon kültürünü oluşturmayı ve inovasyon yönetim sistemlerini kurmayı gerektiren bu zorunluluklar, yeni bir yönetim yaklaşımının benimsenmesini, yeni iş yapış yöntemlerinin oturtulmasını, farklı prensiplerin ve stratejilerin geliştirilip uygulanmasını kaçınılmaz hale getirmektedir. Yeni kamu yönetim yaklaşımı da bu gerekliliklerden yola çıkılarak benimsenmeye başlanan bir olgudur.

Kaynak: http://www.inomer.org/Inovasyon/Kamuda-Inovasyon

Proje Yönetimi İnovasyona Nasıl Yardımcı Olur?

20 Tem

 

Proje Yönetimi İnovasyona Nasıl Yardımcı Olur?

Güncel ve heyecan verici bir kavram olan inovasyon (Yenilikçilik), profesyonel dünyada iş süreçlerinin daha etkin ve verimli yürümesini sağlayabilecek bir yeniliğin – yeni bir yöntemin, fikrin veya ürünün – ticari olarak uygulanması şeklinde tanımlanmakta.

Değişim ve yaratıcılığı bünyesinde barındıran ve belirsizliği seven, dinamik inovasyon kavramı, ilk raddede öngörülebilirliğe, uzun vadeli planlamaya ve riski, değişkenleri, belirsizliği ve değişim isteklerini en aza indirgemeye çalışan Proje Yönetimi’ne uzakmış gibi gözükmekte. Ancak teknolojilerin, pazarların, ekosistemlerin, yöntemlerin ve araçların büyük bir hızla geliştiği günümüzde bu ikiliyi beraber yönetmenin hatırı sayılır kazanımlar getireceği kesin.

Projeler – ve akabinde Programlar ve Portföyler – organizasyonun uzun vadeli iş stratejilerinin oluşturduğu yapılardan süzülerek ortaya çıkarlar. İnovasyon da hem rekabet avantajı hem de süreçlerin etkinliği konusunda en önemli bileşenlerden birisi olduğundan bir organizasyonun strateji yapısı içinde en ön saflarda yer almalıdır. Şu halde organizasyonun stratejik hedeflerine doğru hareket ederken seçeceği yeni yöntemler inovasyona dayanacak, ve bu yeniliklerin düşünüldüğü şekilde gerçekleşmesi ise etkin proje yönetimi kültürü ve süreçleri sayesinde olacaktır.

Bir de inovatif süreçlerin içindeki proje yönetimi kavramından bahsetmek mümkün. İnovasyona doğru hareket ederken kullanılan yaratıcı sürecin kendisi uygun proje yönetimi yaklaşımları ile etkin bir şekilde yönetilebilmekte. Sıkı bir kapsam-zaman-maliyet üçgeni yönetimi gibi olmazsa olmaz prensipler ve özellikle Çevik Proje Yönetimi gibi hızlıca uyarlanabilir metodolojiler ile donatılmış ar-ge proje yönetimi süreçleri sayesinde inovatif döngüler sistematik bir şekilde kontrol edilebiliyor ve uygulayan organizasyonlara yüksek verim, yarar ve ticari avantajlar sağlayabiliyorlar.

Sonuç olarak diyebiliriz ki inovatif döngülerde proje yönetimi yaklaşım ve yöntemlerinin etkin ve kapsamlı bir şekilde uygulanması, inovasyonun organizasyon bünyesine kazandırılması ve bu sayede organizasyonun stratejik hedeflerini rakiplerinden daha hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleşmesine gözle görülür bir etki edebilecektir.

İlker Akansel – PEM Eğitmen

İnovasyon Nedir?

1 Eki

Bugüne kadar inovasyon fikrine karşı çıkan tek bir yöneticiye rastlamadım. Ama öte yandan, inovasyon konusunda insanların kafası oldukça karışık.

Bugün inovasyonun öneminin farkında olmayan bir lider yoktur herhalde. Her şirkette yöneticiler, rekabet üstünlüğü sağlamak için inovasyon yapmak gerektiğini söyler. Sadece şirket yöneticileri değil siyasetçiler, kamu yöneticileri de inovasyon yapmanın önemine inanırlar. Ben bugüne kadar inovasyon fikrine karşı çıkan tek bir yöneticiye  bile rastlamadım. Herkes inovasyonun yararına sonsuz inanıyor.

Ama öte yandan, inovasyon konusunda insanların kafası oldukça karışık. İnovasyonla ilgili bazı noktaların açıklığa kavuşmasında yarar var:

  • İnovasyon ticari bir fayda elde etmek için yapılan bir girişimdir. Eğer sonunda ticari bir fayda yoksa şirketin yaptığı bir yeniliği inovasyon olarak tanımlamak mümkün olmaz. Bu nedenle her yenilik inovasyon değildir. İnovasyon fark yaratacak yeni fikirlerin ticari bir yarara dönüştürülmesi sürecidir. İnovasyonlar, daha önce çözülmemiş sorunları çözmek, daha önce karşılanmayan ihtiyaçlara cevap vermek ya da  halihazırda var olan ürün ve hizmetlerin değerini yükseltmek için yapılabilir. Esas olan yapılan yeniliği, ticari bir yarara dönüştürmektir.
  • İnovasyonu sadece kâr amacı güden şirketler değil, dernekler ve vakıflar gibi sivil toplum kuruluşları da yaparlar. Kendilerine fayda sağlayacak her yeni uygulama, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için bir inovasyondur. İnovasyon her kurum için, yeni uygulamalar sayesinde bir yarar elde etme sürecidir.
  • İnovasyon son yılların gündeme getirdiği, gelip geçici bir yönetim akımı değildir. İnovasyonun tarihi, kapitalizmin tarihi kadar eskidir. Joseph Schumpeter 1930’larda inovasyondan bahsederken, kapitalizmin özünün yaratıcı yıkım (creative destruction) olduğunu söylüyordu. Ona göre, inovasyon ülke ekonomilerinin motorudur. Ekonomiler, inovasyon sayesinde ilerler.
  • Sadece ürünlerde değil, hizmette de, süreç tasarımında da, iş modelinde de inovasyon olur. Bakkaldan süper markete geçmek bütün hizmet anlayışını, süreçleri ve iş modelini değiştiren bir anlayıştır ama bu değişimin içinde hiçbir yeni ürün yoktur. (Blue Ocean Strategy- Kim & Mauborgne)
  • İnovasyon demek icat demek değildir. İcatlar birçok bilim dalından birçok bilim adamının birbirleriyle etkileşimiyle, uzun yılların birikimi sonunda ortaya çıkar. Şirketler, bilim insanlarının icatlarından yararlanır ve onların icatlarını inovasyon olarak pazara sunarlar. Buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon ya da cep telefonu gibi insanların hayatlarını kökten değiştiren inovasyonlar, kökleri icatlara dayananlardır. Ama icatların piyasa sürülmesiyle yapılan bu tür inovasyonlar, inovasyon dünyasının çok küçük bir bölümüdür.
  • İnovasyonların büyük bölümü  bir ürün kategorisinde “daha iyisini”, “daha güzelini”, “daha hızlısını” yapmak üzerine yapılanlardır. Bunlara “iyileştirici inovasyonlar” (sustaining innovation) denir. İyileştirici inovasyonların temel özelliği, pazarda var olan ürünü veya hizmeti daha  iyi yapmaya yönelik olmalarıdır. Bu inovasyonlar sayesinde şirketler, mevcut tüketicilere daha üstün teklifler sunarlar. Genelde ürün veya hizmet iyileştiği için daha yüksek fiyatla satılır. Sadece teknolojik ürünlerde değil hemen bütün piyasalarda iyileştirici inovasyonlarla şirketler daha üstün teklifler sunarlar. Genelde şirketler arasındaki rekabet iyileştirici inovasyonlar üzerine kuruludur. Bizim günlük hayatımızda gördüğümüz inovasyonların ezici çoğunluğu iyileştirici olanlardır. (Clayton Christensen)
  • İyileştirici inovasyonların yanı sıra bir de “düzen bozucu inovasyonlar” (disruptive innovation) vardır. Düzen bozucu (ya da yıkıcı) inovasyonların  çoğu, şaşırtıcı bir şekilde, sektör dışı rakiplerden  gelir.  İyileştirici inovasyonların tersine düzen bozucu olanlar, söz konusunu ürünün henüz müşterisi olmamış kesimleri hedeflerler. Daha iyi, daha hızlı, daha güzel değil, aksine daha basit, daha kullanışlı, daha ucuz seçenekler sunarlar. Büyük bilgisayarların hakimiyetindeki pazara kişisel bilgisayarların gelmesi ya da süper marketlerin hakimiyetindeki pazara ucuzluk marketlerinin gelmesi veya CD hakimiyetindeki pazara Mp3’lerin gelmesi düzen bozucu (yıkıcı) inovasyon örnekleridir. Bunların hepsinde inovasyonlar mevcut ürünleri daha iyileştirmek yerine ürünleri daha da sadeleştirmiş, daha kolay kullanılır yapmış, daha ucuzlatmış ve o güne kadar sektörün hiç müşterisi olmamış insanları müşteri yapmıştır. Bu inovasyonlar teknolojik ilerleme barındırmaktan çok mevcut teknolojinin geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır. Bu inovasyonlar mevcut kabulleri, ön yargıları değiştirirler ve “yeni” bir durum yaratıp var olan pazarda bir kırılma yaratırlar. Pek çok yıkıcı inovasyon insanların yaşam biçimlerini de değiştirenlerdir.(Clayton Christensen)

Kimi yöneticiler inovasyonun kendi şirketlerinde yapılamayacağını, şirketin insan kaynağının veya koşulların inovasyon yapmaya uygun olmadığını düşünürler. Kimileri ise inovasyona ayıracak kaynakları olmadığını, bu işin kendilerine pahalıya mal olacağını düşünürler. Bazıları da sonuçlarını kısa dönemde göremeyecekleri için geleceğe yatırım yapmaya yanaşmazlar.

İnovasyon şirketin Ar-Ge bölümünün üstlendiği, diğer departmanlardan  soyutlanmış bir iş de değildir. Aksine, inovasyon şirketin zihniyetiyle ilgili bir anlayış, yaklaşım ve yönetim biçimidir. Bu yüzden de inovasyon bir şirketteki bütün faaliyetleri kapsar ve herkesin bir ucundan tutmasını gerektirir.

İnovasyon sadece şirketin çalışanları değil, şirketin ilişkide olduğu tedarikçi, bayi gibi iş paydaşlarının da katkı vermesi gereken bir süreçtir. Şirketler, değer ortaklarının katkılarını alacakları kapıları açmalı ve onların fikirlerini de hayata geçirmesini bilmelidir.

İnovasyonların çoğunluğu bir alandaki yeniliğin veya bir çözümün başka bir alana yaratıcı bir şekilde uyarlanmasıyla yapılır. Bunun için şirketlerin kendi alanlarının dışındaki uygulamaları dikkatle takip etmeleri gerekir. Kendi sektörleriyle hiç ilgisi olmayan gelişmeler,  birçok şirket için inovasyon kaynağı olabilir.

Şirketler için önemli olan sürekli inovasyon yapma yeteneği olan bir kültür yaratmaktır. Böyle bir kültür yaratmak için en büyük rol şirketin liderine düşer. Şirketin içinde inovasyona imkan sağlayan bir iklim yaratma konusunda kararlılık göstermesi gereken kişi, liderin kendisidir.

Liderin inovasyona inanmadığı ve inovasyon için gerekli ortamı sağlamadığı bir şirketin inovasyon yapması mümkün değildir. Şirket içinde yaratıcı düşünme ortamının oluşması, yeni fikirlerin teşvik edilmesi ve çalışanların risk alabilmeleri, inovasyon kültürü yaratmanın ön koşullarıdır.

Her kurum, liderinin vizyonu, enerjisi ve oluşturduğu kültür ölçüsünde inovasyon yapar.

 

Kaynak: http://bilgicagi.com/Blog/840-inovasyon_nedir.aspx